BÖLÜM-1
Hersek Köyünde yaşam…
Türk Köylüsü kendi eker kendi biçer geçimini sağlar. Karamürsel’in Altınova bölgesinde Hersek Koyunda bulunan Hersek Köyündeki Sütçü Mustafa ve eşi Ayşe Hanımda mütevazi köy hayatlarını kendi halleriyle sürdürürler.
Hayalleri bir erkek çocuğa sahip olmaktır. Köyün sevilen insanlarıdır. İki odalı ahşap bir evleri, altında iki büyükbaş ve üç küçük baş hayvanları ile bir de hayvanlarından sağdıkları sütü köy meydanında ve civar köylerde satmak için inatçı mı inatçı bir eşekleri vardır.
Soğuk kış aylarının ayazı çökmüştür. Aylardan Aralık olunca tabi oturdukları küçük odalarının duvar bölümünde ancak yakın dururlarsa ısınabildikleri hayvan tezekleri ve çalı çırpı ile yaktıkları ocak vardır. Evlerindeki bu ocak yaz kış yanar yemeklerini dahi bir çok ihtiyaçlarını da buradan sağlarlar.
Hersek Köyünün sütçü Mustafa’sı haftanın bir günü de Karamürsel’e gider eşeği ile kasabada süt satar.
Kasabada Türkler olduğu kadar kenar mahallelerde Rumlarda vardır. Bazen taşkınlık yapsalar da sahil kenarındaki Yorgo’nun meyhanesi ünlüdür Kasabada. Rumlar kadar zaman zaman Türklerde gider Yorgo’nun meyhanesine…
Hersek Köyünün mütevazi insanları olan Sütçü Mustafa ile eşi Ayşe Hanımın büyük bir özlemle bekledikleri evlat hasreti nihayet sona erecektir. Ayşe Hanım 9 aylık hamiledir. Doğum çok yakındır. Köyün bir ebesi vardır ama köy yerinde genelde doğumlar zorlukla geçer.
Yine kış akşamının ayazın çöktüğü bir anında Ayşe Hanımının sancıları sıklaşmıştır. Sütçü Mustafa eşinin sancılandığını görünce bir koşuda köyün ebesini çağırır. Eve gelir ve doğum başlar. Sütçü Mustafa çok heyecanlıdır. Allah’tan tek isteği vardır. Bir evladı olsun ona işlerinde yardım etsin başka bir şey istemez. Kalbi temiz olduğundan her halde Sütçü Mustafa’nın isteği olur. Ebe kapıyı açar ve
-Mustafa Bey, müjdeler olsun bir oğlan evladınız oldu der.
Sütçü Mustafa yerinde duramaz. Yüzündeki o mutluluk haliyle sadece dudaklarından şu sözler dökülür.
-Allah’ım sana şükürler olsun.